Ve Yaradan dedi ki, suların ortasında bir sema orada olsun, ve suları sulardan ayırsın.
Ve Yaradan semayı yaptı, ve semanın altında olan suları semanın üstünden olan sulardan ayırdı ve böyle oldu.
(Yaratılış 1:6-7)
<1>Su bilinç için bir sembol olduğuna göre, O bu kararla evrendeki bilinçleri kendi farkındalıklarına göre birçok seviyeye bölmeye başladı: " suların ortasında bir sema olsun, ve suları sulardan ayırsın."
<2>Yukarı dönük üçgen bilinçlerin içinde bölünmüş olduğu Hiyerarşiyi temsil eder. Daha yüksek seviyede olan bilinçler üçgenin yukarı bölümünde ve kayıp ve tamamen ayrılığın illüzyonunda olanlar üçgenin altındadırlar. (3upss15c.gif (899 bytes))
<3>Bu yüzden, yukarı dönük üçgen (3upss15c.gif (899 bytes)) birim bilinçlerin hiyerarşisini temsil eder, cennette Saf Bilince erişmiş (Yaradan'ın yardımıyla), yüksek bilinçte olanlardan alta tamamen kaybolmuş olanlara kadar. Bilinç ne kadar sezgili olursa, Saf Bilince ilk ulaşmanın şansı o kadar yüksektir.
<4>İki üçgen beraber Cennetin Hükümdarlığını (cennette) (kohoe-s.gif (879 bytes)) sembolize ederler. Yukarı dönük üçgen var edilmiş evrende, birim bilinçlerin hedeflerine (Saf Bilinç) ulaşmaları için evrenin tüm elementleri ve daha yüksek bilince veya Saf Bilince erişmiş olanlar tarafından yapılması gerekli olan aktiviteleri yürütmek adına icra edilen faaliyetleri sembolize eder. Aşağı dönük üçgen Yaradan'ın bu aktiviteleri kontrol edip yönetmesine imkan veren Evrensel Akılı sembolize eder.
<5>Ayrıca, yukarı dönük üçgen faaliyeti ve organizasyonu temsil eder (organizasyonsal yapı için sembol) cennetteki ve aşağı dönük üçgen kontrol ve adaleti sembolize eder.
<6>Sonra, tama gunanın merkezcil kabiliyetini kullanarak Yaradan bilinçleri (sular) bir araya bağlamaya ve daha katı bir hale doğru merkezcilleştirmeye başladı. <7> Değişmeyen gücün (tama guna) bir araya bağlama kuvveti çalışmaya başladıkça, temel beş elementin (eterik, havai, ışıksal, sıvı, ve katı) ilk elementleri özellikle eterik ve havai faktörler var oldular. <8>Bu iki elementten "semanın üzerindeki sular" olarak bahsediliyor. Sıvı ve katı faktörleri yaratmaya dayanak, merkezcilleştirme sürecinde olan bilinçler ise "semanın altında olan sular" olarak adlandırılırlar.
Ve Yaradan semayı Cennet olarak adlandırdı. Ve akşam ve sabah ikinci gündü.
(Yaratılış 1:8)
<9>Böylece var edilmiş dünyanın elementleri yaratılmaya başladı. Bu aşamada elementlerin eterik, havai ve gaz faktörlerini içeren parçaları Cennet (gökyüzü veya evrendeki en görünmez elementler) olarak adlandırıldı. Bu sureden sonra tanımlama, evrendeki gözle görünen elementlerin yaratımının Plan'ı hakkındadır.
Ve Yaradan dedi ki, cennetin altındaki sular bir yere toplansın, ve kuru toprak gözüksün: ve böyle oldu.
(Yaratılış 1:9)
<10>"Cennetin altındaki sular", merkezcilleştirme süreci içerisinde sıvı ve katı faktörleri yaratmaya dayanak olan bilinçlerdir. Şimdi bu aşamada kuru kara parçası yaratmak için daha da fazla merkezcilleştirileceklerdir, "Ve Yaradan dedi ki, cennetin altındaki sular bir yere toplansın, ve kuru toprak gözüksün."
<11>Bir araya toplanma veya merkezcil süreç doğanın özekçil gücü olarak adlandırılandır. Bu özekçil güç aracılığı ile, eterik, havai, ışıksal (ateş, ısı, ışık), sıvı ve bunların arasındaki bütün elementler olan değişik seviyelerdeki evrenin elementleri yaratıldı.
Ve Yaradan kuru toprağı Dünya olarak adlandırdı; ve suların bir araya toplanmasını adlandırdı O Denizler: ve Yaradan gördü ki bu iyiydi.
(Yaratılış 1:10)
<12>Böylece kuru kara parçası veya en fazla merkezcilleştirilmiş bilinç, dünya veya evrendeki katı faktörler oldu. Ayrıca semanın altındaki geriye kalan diğer bilinçlerden sıvı faktör yaratıldı, "adlandırdı O Denizler." Bununla evrende evrimsel sürece başlamak için gerekli olan bütün elementler hazırlanmış oldu.
Sıradaki