HEPSİ ÖĞRENMEK İÇİN DERSLERDİR, TARTIŞMAK İÇİN DEĞİL SEVİNMEK İÇİN
<1>Yazılarımızın tümünde yaratım ve tarih boyunca meydana gelmiş konular ve doğrular vardır. Ayrıca bazı konular vardır ki değişik insanlar arasıda tartışma konusu olabilir.
<2>Bu onların doğruları daha derin seviyelerde anlamak istememelerinden veya özel bir dine, ırka vb. olan bağlarından dolayı meydana gelebilir, bu yüzden de tartışırlar.
<3>Fakat bütün bu olanlar insanlığın öğrenmesi ve Yaradan’ın yolunu ve bu evrenin arkasındaki doğruyu bulması için ders olarak meydana gelmiştir. <4>Bu yüzden hiçbir tartışma çıkmamalıdır ve kişi bu öğretilerin arkasındaki doğru üzerine derince düşünmeli ve verdikleri mesajın içyüzünü kavramalıdır. Ancak ondan sonra gereksiz tartışmalar ve bitmez yanlış anlaşılmalarla zaman kaybetmek yerine yolda ilerlemeye başlayacaktır.
<5>Yukarıdaki kısa açıklamadaki doğruların açıkça göstermiş olduğu sırada bu derslerin bazılarının açıklaması aşağıda verilecektir.
Yaradan daimidir, bütündür, başlangıcı ve sonu olmayandır. O birdir ve bölünmezdir.
<6>Ders: Her şey Yaradan’dır.
Evren (Yaradan) bilinç ve onun yaratıcı kuvvetleridir (üç gunalar).
<7>Ders: Her şey (Yaradan) bilinç ve üç gunalardır.
Başlangıçta yaratıcı kuvvetlerin (üç gunalar) işlevsel güçleri serbest bırakılmamıştı ve pasif veya dengeli haldeydiler (3dss150c.gif (898 bytes)). Yani evren "Ol"-uş halindeydi.
<8>Ders: Her şey ebediydi ve Yaradan (evren) sadece "OLAN" idi, yaratma ve yaratılma potansiyeli ile.
Yaradan’ın arzusu aracılığı ile, üç gunaların işlevsel güçleri serbest bırakıldı.
<9>Ders: Aklı aktive eden arzudur (raja gunanın hareketi) ve daha sonra Aklın (üç yaratıcı kuvvetler) yaratıcı güçleri serbest bırakıldı. Böylece arzu dış dünyaya doğru yönlendirildiğinde yaratıcı güçler bu yönde kullanılacaktır ve adam Mayanın kölesi haline gelir. Fakat bu Yaradan'a ve içeriye doğru yönlendirildiğinde, Can kendisini dış dünyanın tutsaklığından serbest bırakır.
<10>Ayrıca dış dünyanın arzuları Yaradan’ın Kanunlarına göre tatmin edilirlerse, ruhanileştirilirler ve kişinin İlahiliğe doğru gitmesinde yardımcı olurlar. Yani arzular yok edilmek zorunda değildir, sadece ruhanileştirilmelidirler.
Evrenden (Yaradan) ayrı olma illüzyonu e egonun (“ben”) etkisi tarafından yaratılmıştı. Bu ıstırabın ve diğerleri üzerine de ıstırap gelmesinin sebebidir.
<11>Ders: Ayrılık illüzyonunun sebebi (yanlış ego) bütün şerlerin özüdür. Bu dış dünyayı çekici bulma ile sonuçlanır ve ayrılığın illüzyonu daha da güçlü hale gelir. Bu dünyasal arzuların, bağların ve aç gözlülüğün artması ile sonuçlanır. Aç gözlülük çekici bulmayı var eder ve döngü durmadan devam eder.
<12>Aslında bazı insanlar Yaradan’ı her şey olarak kabul etmekten ve kendilerinin yanlış egolarının O’na çözülmesine izin vermekten korkarlar, <13>çünkü her bir insan (birim bilinç) kendisi Yaradan (Tanrı) olmak ister. <14>Bu yüzden Yaradan’ı kendilerinden daha üstün olarak kabul etmeye karşı büyük bir direnç vardır çünkü eğer böyle yaparlarsa o zaman kendilerinin egoları mütevazileşecektir. Çoğu insan kendilerinin yanlış kibirlerinden dolayı bunun kendilerine olmasını istemezler. Kendilerinin egoları tutunmak istedikleri tek şeydir. <15>Bu yüzden doğruyu ve Yaradan’ı hep beraber reddederler.
<16>İnsansal olan (egoist) hiçbir şey iyi değildir, insansal "sevgi" dahi, çünkü egoisttir (şartlıdır). Bu yüzden her şeyin doğru düzene girmesi için insanlar tanrılar haline gelmelidirler.
Sıradaki