"Ve Alaşehir’deki (Filadelfia) kilisenin meleğine yaz; Bu şeyleri söyledi o kutsal olan, o doğru olan, o Davud’un (David) anahtarına sahip olan, o açan ve hiçbir adam kapamayan ve kapayan hiçbir adam açamayan;" (Vah. 3:7)
<1>Altıncı kilise Hindistan’da büyük bir ruhani öğretmene açığa vurulmuş işarettir (). Onun sevecen ismi Baba’dır (Bab = Kapı, a = Ohm), ve o "doğru olan [ve] Davud’un anahtarına sahip olandır." Davud’un anahtarı () işaretidir, Baba’nın işaretinde kullanılanla aynıdır (), içteki Cennetin Hükümdarlığının sembolüdür veya bu seviyeye erişmiş (altıncı seviye) ve kalpte saf ama toplumdan soyutlamanın üstesinden gelmiş olanların.
"Ben senin işlerini biliyorum: gör, senin önünde açık bir kapı kurdum ve hiçbir adam onu kapayamaz, ki senin az gücün vardı ve benim sözümü korudun ve benim ismimi inkar etmedin." (Vah. 3:8)
<2>"Ben senin önünde açık bir kapı kurdum ve hiçbir adam onu kapayamaz." Bu Baba’nın öğretileri hakkında doğrudur. Onun insanlığa açığa vurduğu doğru o kadar büyüktür ki "hiçbir adam [hiçbir zaman] onu kapayamaz." Paravipra kavramı onun öğretisinden gelmiştir. Fakat En Ulu İşaret’i bilerek, biz onların karakteristiklerini ve toplumdaki yerlerini bilebiliriz.
<3>"Ki senin az gücün vardı": Bu onun açığa vurduğu yol hakkında doğrudur. Diğer dinlerle kıyaslandıklarında onların çok az gücü vardı. Fakat onlar Yaradan’ın sözünü tuttular (Doğru) ve O’nun ismini inkâr etmediler (Doğru). <4>Ayrıca kapı cennette girişin kapısına denktir, çünkü altıncı çakradan sonra yedinci (Aum = ) ve son çakra, cennet (Saf Bilinç) gelir. Her kim altıncı çakrada ise bu kapı onun için açılmıştır.
"Çünkü benim sabrımın sözünü korudun, bende ayrıca seni ayartmanın saatinden koruyacağım ki o bütün dünyaya gelmeli, dünya üzerinde oturanları denemek için." (Vah. 3:10)
<5>"Çünkü benim sabrımın sözünü korudun, bende ayrıca seni ayartmanın saatinden koruyacağım ki o bütün dünyaya gelmeli, dünya üzerinde oturanları denemek için." Bu yüzden altıncı kilise ayartmanın dünya üzerine geldiği saatte gelecektir. Bu şu an bizim yaşadığımız zamanla aynıdır. Bu öğretiler ve bunların işareti bu zaman başında açığa vurulmuştur. (1945). Bu yolda olan kişiler ruhani öğretmenleri tarafından verilen birçok saflaştırma teknikleri ile bu ayartmaların üstesinden gelmeye çalışıyorlardır.
<6>Ayrıca Vah. 6:12’deki altıncı mühür sıkıntının ve dünyada karıştırmanın başlangıcına denktir. En Ulu İşaret’teki altıncı mühür ayriyeten dünyada sıkıntının ve ayartmanın başlangıcının zamanında açığa vuruldu (1945).
"Gör, hemen geldim ben: sahip olduğunu tut, hiçbir insan senin tacını almasın." (Vah. 3:11)
<7>Bu sure, altıncı doğrunun açığa vurulmasından hemen sonra bütün doğru açıklanacaktır anlamındadır. Altıncı hale erişmiş insanlar sabit olmalıdırlar. Onlara öğretilmiş öğretileri ve şeyleri görmelidirler çünkü Yaradan Rab’in Planının son aşamaları yaklaşıyordur. Eğer sahip olduklarını tutmazlarsa o zaman aşamaların tacı olan (yedinci seviye veya çakra) ve bütün doğruyu içeren bir sonraki aşamaya girmeyi kaybedeceklerdir.
Sıradaki