<1> Yaratılış 1:8’den İbrahim’in hikayesine kadar, yaratımın ilerlemesi ve evrimsel sürecin değişik safhaları açıklanmıştır. <2>Ayrıca karıştırmanın kaynağı olan bazı noktalar için birçok açıklama verilmiştir. Aşağıdaki paragraflar bu açıklamaları aydınlığa kavuşturmaya yardımcı olacaktır:
<3>Adem ilk insanlar ve İlk Babası olunmuş Oğul için bir isimdir, ki onlar çifte doğalıydılar (erkek ve dişi). Başlangıçta Yaradan tarafından yapılmış birçok insan vardı: "...yarattı O onları,..." (Yar. 1:27). <4>İlk insan bir vücuda sahip değildi. O eterik aşamadaydı. Aslında bütün her şey bu aşamada idi. <5> Yaratılış’ın ikinci bölümünde Yaradan Adem’e bir vücut vermeyi kararlaştırdı. Bu yüzden O onun için bir vücut yaptı ve bu aşamada hayatın nefesi (prana) Can ve ruhu vücuda bağlamak için gerekliydi. Bu ayriyeten diğer şeylere de yapılmıştı.
<6>Adam ve kadın orijinal Adem’den bölünmüştü (çifte doğası olan). Bu evrimsel süreçten sonra, Adem ve adam sözcükleri İncil’de birbiri yerine değişken olarak kullanılmıştır.
<7>Kadın ismi iki manalı kullanılmıştır: dişi olarak kadın ve insanın alçak doğası olarak kadın.
<8>Bu aşağı doğanın etkisi aracılığı ile adamın düşüşü meydana gelir. Onlar cennetten (yüksek bilinç veya varlıklar) dışarı, kaba dünyaya atılmışlardı. Ancak bu aşamada onlar, derili yeni bir vücuda sahip oldular (Yar. 3:21).
<9>Fakat insanlar daha da fazla düştüler ve Rab’ten uzaklıklarını fazlalaştırdılar. Bu günahların (samskaralar) daha fazla ağırlaşması veya insanların dış dünyaya çok fazla çekilmesi ile Can Yaradan’ı kavramadan daha uzak olur gerçeği ile açıklanmıştır.
<10>Ancak bu aşamada insanlar hâla doğanın güçleri ile direk ilişkilerini korudular. Onların üçüncü gözleri açıktı. Onlar büyük esrarengiz güçlere sahiptiler. Onlar doğanın güçlerini beceriyle kullanabiliyordu. Eski nesil bu güçleri o kadar çok yanlış kullandı ki tüm dünya ahlaksız oldu, ""Ve Yaradan gördü ki adamın dünyada ki kötülüğü büyüktü…" (Yar. 6:5).
<11>Bu yüzden Yaradan esrarengiz güçleri adamdan tamamen çekmeye ve onun yarattığı her şeyi yok etmeye karar verdi. O adamın üçüncü gözünü kapadı ve adamın bu görünen evrenin arkasındaki gerçekleri idrak edebilmesi için sadece zekayı bıraktı. <12> Yaradan Rab ayrıca dünya üzerinde yeni bir iklim yarattı ve adama şu an sahip olduğu vücudu verdi. İnsanlar ayrıca değişik tiplere bölünmüştü (Şudralar, Ksattriyalar, Vipralar, Vaişyalar, ve Brahminler) bu aşamada. <13>Bunların hepsi Nuh’un zamanındaki sel ile sembolize edilmiştir, altı bin yıl kadar önce tamamlanmış olan.
<14>İnsanların hala telepatik güçleri vardı, "ve tüm dünya bir dilde idi ve bir konuşmada" (Yar. 11:1) suresi ile sembolize edilen. Bu iyi iletişim kabiliyeti ile ve kendilerinin zekasının kullanımı ile, onlar tekrar büyük bir uygarlık olmaya başladılar. Onlar bu kabiliyetleri kendilerine isim ve şöhret yapmak için kullanmaya başladılar ("Babil" Yar. 11:9), bunları ruhani olarak ilerlemeye kullanmak yerine. <15>Bu yüzden yine bir başka evrimsel ilerleme gerçekleşti. Telepatik kabiliyet onlardan alındı. Bir çok değişik lehçeli değişik diller ile -- dilleri hali hazırda değişikti, "...herkes kendi dilinden sonra,..." (Yar. 10:5, 20, 31) – adam tamamen güçsüz oldu (kendi iyiliği için).
<16>Fakat Yaradan Rab bütün bunlardan adamı bu aşamada bırakmak için geçmedi. Onun böyle yapmasında kesin bir Plan vardı. O, insanları tek yolun bu evrenin ve yaratımın arkasındaki gerçekleri anlamak ve Kanunlara uymak olduğunu kavrayacak bir noktaya getirmek için bir Plana sahipti. <17>İnsanlar bütün güçlerini ve kudretlerini şahsın ve diğerlerinin ruhani ilerlemesine doğru kullanmalıdırlar. Bencil çabalamalar herkese yıkım getirecektir. Tek yol O’nun Yoludur (Evrensel Kanunlar).
<18>Bu Plan veya süreç 12000 yıl önce başladı. Adam şu an içinde bulunduğu bu hâle yaklaşık 6000 yıl önce erişti. Son 6000 yıllık tarih Karma Kanunlarının, reenkarnasyon ve daha başka birçok Evrensel Kanunun nasıl çalıştığını göstermek için gerekliydi. Yaradan Rab gösterdi ki her ne zaman insanlar bu kanunların bakış açısını kaybederler, kendi faaliyetlerinden dolayı ıstırap çekeceklerdir. Ayrıca Ebedi İlahi Yol’un yedi basamağı, insanlığa ruhani ilerlemesinde rehberlik etmesi için, bu devrede, yedi din aracılığı ile açığa vurulmuştu.
Sıradaki