<1> Mental alan adamdaki iç bölümün başlangıcıdır. <2>Bu alandaki ilk seviye aklın Bilinç Altı bölümüdür. Bu bölüm dış dünyayı içselleştirir. Dış dünyada olan her şey bu bölümde yaratılacaktır ve daha sonra kullanılmak üzere depolanacaktır.
<3> Aklın bu düşük seviye parçasında dış dünyaya doğru olan istekler ikamet eder. Başka bir değişle, enerji (prana) dışarı doğru yönlendirilmiştir. Bu nedenden Vahiy kitabında belirtilen ve istekleri sembolize eden (Vah. 13.1) "canavar"ın meydana çıktığı bölümdür. <4>Bu bölüm bilgi toplar, bunları analiz eder ve dünyevi isteklerinin gerçekleştirilmesi için en iyi kararın ne olduğunu bulur.
<5> Aynı zamanda, bireylerin düşük seviye düşüncelerine ilaveten var olan dünyanın idame edilmesi için gerekli olan düşük seviye düşünceler bu bölümde bulunur ve dünyevi kararlar Evrensel Aklın bu bölümünde verilir. <6>Bu dünyaya düşük seviye mental dünya diyebiliriz. Bu üçüncü katmanda, raja (değişken) ve satva (hisli) güçler aktiftir fakat tama gunanın (dış dünya) etkisi altındadır.
<7> İnsandaki bir sonraki kılıfta, asil veya daha yüksek seviye düşünceler ikamet eder. Bunlar adamda daha derindedir ve bu düşüncelerin çıkış noktası dış dünya yerine iç dünyadır. <8>Bir başka değişle prana (enerji) içeri doğru yönlendirilmiştir, dışarı doğru değil. Bu nedenle daha yüksek seviye düşünceler yükselir ve prana pervasız istekler yerine irade (niyet) gücü ve hayal gücüne (yaratıcı akıl) dönüşür. <9>Böylece bu kılıftaki kişinin hayatı daha fazla kendi kontrolünde olmaya başlar ve sadece dünyevi isteklerin tatmin edilmesinin ötesindeki şeyler için uğraşmaya başlar ("Adam sadece ekmek ile yaşamaz"). Akıl ruhanileşir (Buddhi). Niyetler daha fazla ruhani dünyaya doğru olur; dış dünyanın ilüzyonu (Maya) yerine.
<10> Evrende bu seviyeye supramental dünya denebilir. the universe, this can be called the supramental world. Asil düşüncelerin ve ideallerin çıkış noktası bu bölümde bulunur, Bilinçsiz Akıl.
<11> Bir sonraki kılıf aklın ötesidir veya herşeyin Akıl veya Yaradan olduğunun anlaşıldığı hal. Bu özgürlüğün başangıç halidir. <12>Harika bir neşenin (Ananda) tecrübe edildiği haldir. <13>Fakat hala kişi esaret altındadır ve aklına tam olarak hakim değildir.
<14> Evrendeki bu hal "Herşeyin O" olduğu haldir; umursamaz cahilliğin kırılmaya başlamasıdır. Bu hali kavramış olanların toplu neşelerinin bütünüdür.
<15> Altıncı hal bütün kılıfların ötesindedir. Kişi kendisinin "O" olduğunu veya kendisinin de yaradan olduğunu kavrar ve Saf Bilince girip geri gelebilir. Kendisi ile "O" arasında sadece ince bir iplik kalmıştır. Kendi aklının (üç gunalar) hakimi olur. Bir, Yaradan'ın oğlu olur.
<16> Evrede bu hal savikalpa olarak bilinir veya hedefsiz olmaya yakınlık.
<17> Bir sonraki hal (yedinci) ayrılık ilüzyonunun tamamen anlaşılması halidir. Geriye tek kalan niyet (irade) ve yaratıcı akıldır. "ben" ve "Ben" arasında bir ayrılık yoktur. Fakat, niyet aracılığı ile, kendisinin bireysel doğasına bir Avatar olarak geri dönebilir. <18> Pervasız istekler kalmamıştır. Sadece diğerlerinin de hedefe ulaşmaları için bir niyet (irade) vardır. Prananın yönü tamamen içselleştirilmiştir.
<19> Evrendeki bu hal Sat'tandır ve bu haldeki dünyaya da Satayaloka denir. Bu mutlak haldir; Saf Bilinç.
<20> Bu son iki hal tarif edilemez olarak tarif edilmiştir.
<21> Ayrıca her bir birim bilincin kendisinin içinden geçtiği tecrübelerden dolayı, var edilmiş dünyaya her geldiğinde kendisi ile beraber taşınacak bir bireysel karekter yaratılır. <22>Bu bireysel karekter her yeni tecrübe ile geliştirilecek, genişletilecek ve değiştirilecektir.Böylece evrenin doğası sonsuz olarak yenilikçidir.