Tablet Üç
<1> Aşağıda birey ile onun dış dünyası arasındaki ilişki genel olarak özet bir şekilde açıklanacaktır:
<2> Benlik veya Can veya Atman ("ben") üç gunalardan oluşan birim akılın üç seviyesinin kontrolcüsüdür. <3>Satva guna bu birim bilincin karar veren (muhakeme) parçasıdır. Raja guna birim aklın farkına varan parçasıdır, ve tama guna da perdeyi oluşturur. Tama guna tarafından oluşturulan, yansıtan bu parçaya Çitta denir. <4> Duyular tarafından alınan mesajlardan etkilenen Protoplazmik (eterik) bir formdur. Bu perde aracılığı ile duyuların nesnesinin akıla yansıtılması gerçekleşir. Bu daha sonra raja parça (Ahamtatva) tarafından fark edilir (tanınır) ve kararlar satva parça tarafından (Mahatatva) verilir.
<5> Çitta duyulardan gerekli bilgiyi aldıktan sonra, fark eden parça (raja guna) benlik aracılığı ile, bu mesajların ne olduğunu kavrar. Daha sonra bireyin içinde bulunduğu bilinç seviyesine göre, satva gunanın etkisi altında, nasıl davranılması gerektiğinin kararı verilir. <6>Duyulardan alınan bilgiye göre nasıl davranılması gerektiğinin mesajı uygulamak üzere raja parçaya (pranik) verilir.
<7> Aklın muhakeme yapılan parçasında (Mahatatva) alınan karara göre uygun olan hareket aktif parçaya (Ahamtatva) iletilir ve buradan sinir sistemi aracılığı ile bu emri gerçekleştirmesi için uygun organa yollanır.
<8> Sinir sistemi ve beyin akıldan tamamiyle farklıdır. Sinirler dış dünyadan ve iç organlardan mesajları Pança tatwa aracılığı ile Çittaya taşırlar. <9>Pança tatva algıları Çittaya taşıyan şeydir. Duyuları Çittaya getiren elektriksel form şeklinde mesajlardır denilebilir. Bunlar bir çeşit pranadır (elektrik).
<10> Beyin mevcut yaşam boyunca öğrenilenlerin ve tecrübe edilenlerin depolandığı bir birimdir ve ölümden sonra dejenere olacaktır. <11>Fakat, aksiyonların reaksiyonları ve her bir yaşamın hafızaları aynı zamanda Evrensel Akılda veya bilinçsiz akılda (evrendeki toplu akıl, Akaşik Kayıtlar) kalır.
<12> Aklın en kaba parçası (Çitta), veya narin eter, insan vücudundaki ilk beş çakrayı (vücutta yedi çakra vardır) içeren eterik vücuda (astral vücut) direk bağlıdır. Böylelikle akıl bu çakralara da bağlıdır. Aklın karar veren parçası bu çakralardan duruma nasıl bir tepki verileceğine dair mesajlar alır. <13>Kişinin bilinci daha düşük seviye çakralarda olduğunda alınan kararlar bencilliğe ve daha hayvansal doğaya yönelik olur. Ruhani süreç içerisinde bir kişi daha yüksek merkezlere (kılıflara) doğru geliştikçe, alınacak kararlar daha evrensel amaçlı ve daha az bencilce olur (korkudan, tutkudan veya bencillikten değil). <14>Beyinde depolanan bilgi dahi kişinin bilinç seviyesine göre kullanılır. Bulunduğu seviyeye göre, aklın karar veren parçası değişken parçadan (raja) uygun bir reaksiyon talep eder.
<15> Astral vücut (eterik vücut) prana (hayatın nefesi) ile materyal vücuda bağlıdır. Prana en fazla brun delikleri ve ciğerler ile özümsenir. <16>Fakat bir kişi evrendeki bu elementi kontrol etmeyi öğrenir ise, bu element irade ile yönlendirilebilir veya kulanılabilir. Prana olmadan eterik vücut ile fiziksel vücut (vücudun havai, parlak, sıvı ve katı parçaları) arasında bağ kalmaz. <17>O zaman fiziksel vücut Can'ın ve O'nun Aklının kalması için uygun olmaz ve onlar vücudu terk eder (ölüm oluşur). <18>Bir başka değişle, Can, herhangi bir sebepten dolayı ikamet ettiği vücuttan pranasını çeker ise, ölüm oluşur ve Can ile vücut arasında bağ kalmaz.