Evren ve Adam 4
Tablet Dört
<1> Çittayı (aklın en kaba parçası) sinir sistemi aracılığı ile dış dünyaya bağlayan duyuların beş taşıyıcı elementine "Pança tatwa" denir. <2>Adamın dış dünyayı tecrübe etmesini sağlayan beş "duyuların organları" (koku, tat, görüş, dokunuş ve duyum) satva gunanın etkisi altındadır. Fakat bunların algılarının taşınması prana tarafından yapılır. <3>Beş "hareket organı" -- konuşma, eller, ayaklar (hareket), üreme ve boşaltım, raja gunanın (değişken güç) etkisi altındadır. <4>Beş "duyuların nesneleri" veya dış dünyanın bizim onu algılmamızı sağlayan kabiliyetleri objelerin kokusu, objelerin görüntüsü, objelerin tadı, objelerin dokunuşu, ve objelerin sesidir. Bunlar tama gunanın etkisi altındadır (kaba veya var edilmiş dünya).
<5> Pança tatva, duyuların organları ve hareket organları vücuttaki on beş narin organı oluşturur.
<6> Fiziksel (materyal) veya kaba vücut havai, parlak (ısı), sıvı ve katı faktörlerden oluşur. <7>Bu materyal vücut, akıl (aklın üç parçası), Can, astral vücut ve onbeş narin organdan oluşan narin vücudun taşıyıcısıdır.
<8> Havai faktör vücuttaki boşlukları doldurur ve aynı zamanda prana ve oksijen içerir. Parlak faktör vücut ısısını korumak ve sindirim, hareket vs. için ısı sağlar. Sıvı faktör vücudu nemli tutar ve onun bir çok fonksiyonu için sıvı sağlar. Katı faktör geri kalanı için kap vazifesi görür.
<9> Vücuttaki onbeş narin organ, artı beş temel element (eterik, havai, parlak, sıvı ve katı) ve aklın üç seviyesi (üç gunalar), geri kalandan (Yaradan) ayrı bir varlık hissettiren aldatıcı "ben" ile beraber vücuttaki ve evrendeki 24 elementi oluşturur. <10>Bunlar Vahiy 4:10'da "yirmi dört büyükler" olarak sembolize edilir.
<11> Bir birim bilinç (insan) bu yirmi dört elementin (büyüklerin) ötesine geçtiğinde, Saf Bilince ulaşır. <12>Ondan sonra bunların hiçbiri olmadığını fakat "Ben"in bir parçası olan "ben" olduğunu bilir.
<13> Muhakeme kendi merkezli olduğunda, hareket kaba olur ve istekler kendine haz sağlamak ve algısal tatmin sağlamak üzere ortaya çıkar yada düşük seviye doğadan gelen başka istekler ortaya çıkar. O zaman adam Maya'nın içinde boğulur ve ayrı olma ilüzyonu içinde kaybolacaktır. Böylece "cehenneme" gitmiş olur. Bu muhakemenin kaba olmaya başladığı ve hareketlerin bağ yarattığı zamandır. <14> Bunlar oluşunca istekler ve bağlanma oluşur ve akıl "yanlış ego" veya ruhanilikten uzak olur.
<15> Ancak adam kendisinin evrenin bir parçası ve evreninde onun bir parçası olduğunu kavradığında, muhakeme yeteneği ve hareketleri herkesin iyiliği yönünde kullanılacaktır. Bütün bunlar adamı Rab'e ve Saf Bilince doğru yönlendirecek. <16>O zaman muhakeme bilgelik ve hareket İlahi ve akıl da "Buddhi" veya ruhani olur .