BÖLÜM V
İbram’ın ve İbrahim'in tohumu için verilen bütün sözler yerine getirildi:
<1> İshak Esau ve Yakup’a baba oldu. Esau birçok evlilik yaptı ve birçok oğlu oldu. Onlar Edomite’ler oldular ve Esau’u İsmail’in kızlarından biriyle de evlendiğinden İsmailler (Araplar) ile de karıştılar. Böylece Araplar ve Edomite’ler aracılığı ile O uluslar yarattı ve dünya üzerindeki insanları kutsadı (Yaratım 27:39-40).
<2>Yakup doğuştan gelen hakkı ve asayı aldı. Bunlar bölündü ve Yusuf ve Yahuda’ya verildi. Yakup ismi İsrail olduktan sonra Yaradan ona bir ulus ve bir uluslar birliği sözü verdi. O ayrıca tüm dünyaya yayılacak olandı. Yakup ismi İsrail’i doğuştan gelen hakkı alan Efraim ve Manaşeh’d verdi, Yusuf’un iki oğlu.
<3> İsrail Evi (kayıp on kabile) tüm dünyaya dağıldı, özellikle Avrupa’nın batısına ve kuzey batısına. Oralarda birçok uluslar yarattılar. Bunlardan biri Manaşeh’in ve Efraim’in çocukları olduklarına hiç şüphe olmayan İngilizce konuşan insanlardı.
<4>Manaşeh’in çocukları Britanya Krallığı olan “bir ulus”’a ve Efraim’in çocukları da Amerika Birleşik Devletleri olan “uluslar birliği”’ne sahip oldular. <5>Ayrıca Yakup Efraim’i (genç olan) Manaşeh’e tercih etmişti. Yani daha genç olanın (Efraim) çocukları İbrahim’e söz verilmiş olan toprağa sahip olacaklardı, dünyanın geri kalanından bölünmüş olan ve gelecekte büyük bir amaç için saklanmış olan: “…ki onun günlerinde dünya bölünmüştü;…” (Yaratım 10:25). Bu toprak ayrıca sütün ve balın toprağıydı (materyal zenginlik).
<6>Amerika toprakları, özellikle Kuzey Amerika söz verilmiş olanlar bu toprakları almaya hazır olana kadar yüzyıllar boyunca saklı tutulmuştu. Avrupa ortaçağ zamanları en yüksek egemenlik derecesine ulaştığında ve birçok maceracı ve büyük düşünen insanlar o ortamdan çıkıp özgür olmayı hasret ettiklerinde, o zaman Yaradan bir anda İbram’ın (İbrahim) Çocuklarının bu toprakları tekrardan keşfetmesine sebep oldu. <7>Bütün özgürlük sevenler ve dinsel zulümden kaçmak isteyenler Avrupa’dan çıkarıldı ve bu yeni bakire ve verimli toprağa geldiler. Bu bir tesadüf değildi. Bu Rab tarafından planlanmıştı.
<8>Bununla yeni güzel bir yaşam şekli ve insanın kabiliyetlerinin imkanlarına yeni bir bakış tarzının serbest bırakılmasının yanı sıra İshak ve Yakup’a (veya İsrail) doğuştan gelen hak sözü de yerine getirilmişti.
<9>Bildiğimiz gibi, Yaradan amacı olmayan hiçbir şey yapmaz. Beyaz adam tarafından Amerika’nın keşfi İbrahim’e verilen sözleri yerine getirmenin yanı sıra Avrupalılar’ı Amerika’nın yerlileri ile karşılaştırmak ve birçok insanı bu toprakta birleştirmek için yapılmış bir hareketti.
<10>Amerika Yerlileri bu proseste oldukça fazla acı çekmiş gibi görünsede aslında bu onları saflaştırdı (alçak gönüllü, yumuşak başlı yaptı), ki böylece onlar (Amerika Yerlileri) en sonunda atalarının öğretilerinin özünü bulsunlar (Mistik Yollar) ve Ebedi İlahi Yol’un geri kalanıyla da aşina olsunlar.
<11>Kısacası bütün bu olaylar en sonunda insanlığın evrimini fiziksel, zihinsel ve ruhani olarak daha da ilerletecek ve geliştirecektir.
<12> Christ’ın gelişi ile, asa (ruhani kutsama) sözü Yahuda kabilesi aracılığı ile bitirildi.
<13>Sonra Yaradan İsrail’in Çocukları’nın kitabını İncil’in son kitabı olan Vahiy’i açığa vurarak tamamladı. Bu kitapta Yaradan sembolik bir dilde: hayatın amacının ne olduğunu, bu evrenin neden yaratıldığını, O’nun insanlık aracılığı ile yapmak istediğinin ne olduğunu, yolun tuzaklarının neler olduğunu, şimdiye kadar neler yaşandığını ve gelecekte neler olacağını açığa vurmuştur.
<14>Bundan başka İsmail’e verilen sözler de yerine getirilmiştir. Christ'ın öğretisinden sonra, o Yahudilere direk olarak onların bundan böyle asanın sahibi olmayacaklarını ve başka bir ulusun seçileceğini söylediğinde, “…Yaradan’ın hükümdarlığı sizden alınmalıdır ve meyveleri verecek başka bir ulusa verilecektir” (Matta 21:43), bir sonraki Peygamber Yahudilerden değil onların kardeşleri Araplardan (İsmail’in tohumu) geldi.
<15>Araplar dünyanın oldukça büyük bir kısmına sahip oldukça geniş bir ulusturlar ve İslam diniyle kutsanmışlardır, Rab’e boyun eğmiş olmak olan.
Muhammet Peygamber tarafından ruhani doğrunun verilmesi bitirilmişti:
<16>"İslam" kelimesi Rab’in Niyetine teslim etmek ve boyun eğmek anlamına gelen "teslim" kökünden gelir. Bu ruhani dünyadaki en yüksek başarıdır. <17>Rab’e teslim etmiş veya boyun eğmiş olmak kendini soyutlamak demek değildir, her şeyde elinden gelenin en iyisini yapmak, O’nun Niyetinin ne olduğunu anlamaya çalışmak ve buna göre davranmak ve daha sonrada faaliyetlerinin sonuçlarını O’na teslim etmek demektir. Bu faaliyetlerinin sonuçlarına bağlı olmamak ve sonuçtan memnun olmak demektir. Yani sonuç her ne olursa bu Yaradan’ın Niyeti olarak kabul edilmelidir.
<18>Ayrıca bu kendimizin dünyasal niyetini Üstün Niyete teslim etmek ve buna boyun eğmektir. Bu en yüksek ruhani kavramadır. Daha önceden gelmiş olan doğrular (Uzak Doğu Felsefeleri, Yahudilik, and Hıristiyanlık) ve İslam ile ruhani doğrunun verilmesi bitirilmişti.
Sıradaki!