En Kutsal 1-Tablet 7

 

"Ve Yaradan semayı Cennet olarak çağırdı.  Ve akşam ve sabah ikinci gündü." (Yaratılış 1:8)


<1>Şimdi merkezcil güç (doğadaki merkeze toplayan güç, veya tama guna) sayesinde, <2>Yaradan bu bölünmüş bilinçleri bir araya getirebilirdi. <3>Yukarı seviyede olanlar, bu merkeze toplama gücü sayesinde, evrendeki ilk iki öğeyi (element) yaratacaktı. Var olan dünyada en görünmez faktörler olan ve "Cennet" adı verilen daha ham eter ve havai (gaz halinde) faktörler. <4> Bununla, çabalamanın ikinci devresi bitirilmiş oldu, " Ve akşam ve sabah ikinci gündü. "

 

"Ve Yaradan dedi ki, Cennetin altındaki  sular birlikte bir yere toplansın ve kurusun ve kara belirsin: ve böyle oldu." (Yaratılış 1:9)


<5>Bu merkeze toplayan veya merkezcil güç ("bir araya toplanmış") sayesinde, en ham bilincin kullanılmasıyla ("cennetin altındaki sular"), toprak faktörü (kuru kara parçası) yapılacaktı.

 

"Ve Yaradan kuru kara parçasını Dünya olarak çağırdı; ve suların bir araya toplanmasını Denizler: ve Yaradan gördü ki bu iyiydi." (Yaratılış 1:10)


<6>Yaradan kuru kara parçasını "Dünya" (toprak faktör) olarak çağırdı, <7>ve merkeze toplama sayesinde ("bir araya toplama") daha fazla bilinçli ("sular") (ama hala semanın altında), sıvı faktörler ("Denizler") yaratılacaktı. <8>Yaradan bu süreçten memnundu.

<9>Parlak faktör (sıcaklık, ateş) de yaratıldı, <10>ama bu öğe nerdeyse bir istisnadır, çünkü o görünen ve görünmeyen öğelerin arasının ucundadır. <11>Bu yüzden ateş evrende görünen ilk öğe olmasına rağmen, gözükür gözükmez gözden kaybolur. <12>Doğadaki üçüncü öğedir ve görünecek kadar hamdır ama daha yüksek öğelere gözden kaybolacak (çözülecek) kadar zariftir. Semadır.

 
"Ve Yaradan dedi ki, Dünya çimen doğursun, şifalı ot veren tohum ve tohumu kendi içinde olan kendi türüne göre meyve veren meyve ağacı, dünya üzerinde: ve böyle oldu." (Yaratılış 1:11)


<13> Merkezkaç gücün  (merkezcil gücün tersi) yardımıyla, değişmeyen gücün merkeze toplama gücünün rahatlatılmasıyla ve beş öğenin kullanımı ile bitkiler var edilecekti.

"Ve dünya çimen doğurdu ve kendi türüne göre şifalı ot veren tohum ve meyve veren ağaç, tohumu kendi içinde olan, kendi türüne göre: ve Yaradan gördü ki bu iyiydi." (Yaratılış 1:12)


<14>Yaradan çimenin, şifalı otların ve ağaçların yaratımını planladı ve Yaradan Plan’dan memnundu. <15>O onları eterik safhada yarattı, kendi Aklında, ve O gördü ve bildi ki bunları sonra fiziksel halde yaratmak mümkündü. <16>Onları kendi kendine yetebilen şekilde yaratacaktı. Evrimsel süreçlerine dışarıdan karışma olmadan devam edeceklerdi. Bu yüzden "tohumu kendi içinde olan, kendi türüne göre".

 
"Ve akşam ve sabah üçüncü gündü." (Yaratılış 1:13)


<17>Çabalamanın üçüncü devresi bitirildi.

"Ve Yaradan dedi ki, Cennettin semasında Işıklar olsun günü geceden ayırmak için; ve bunlar işaretler için olsun, ve mevsimler, ve günler, ve yıllar:" (Yaratılış 1:14)

<18>Şimdi Yaradan güneşi ve ayı yaratmayı planlıyordu. <19>Bunları işaretler için  (astroloji, yön bulma, vb.), günleri gecelerden ayırmak için, mevsimler için ve yıllar için yaratmak istedi. <20>Bu yüzden daha önce söz edilen Gün ve Gece bunlardan daha değişiktir.  Yaradan gökyüzündeki (Cennet) ışığın gece ve gündüzü vb. tanımak için bu safhada dünya için gerekli olduğuna karar verdi.

<21>Işık, bitkiler ve hayat için gereklidir, bu yüzden onlar yaratılmak üzere planlandı.

 "Ve onlar cennettin semalarında ışıklar olsun, dünya üzerine ışık vermek için: ve böyle oldu." (Yaratılış 1:15)

<22>Bu ışıklar bir dereceye kadar insanları durumları hakkında aydınlatabilecekti. Onlar cennetin semasında dünya üzerine Işık (bilgi) veren (bu ışıkları çalışarak evreleri ve bunların hayatlarımıza olan etkilerini anlayabilir ve tahminlerde bulunabilir ve onlardan çevresel veya astronomik bilgi edinebiliriz) ışıklardır (bilgi).

 "Ve Yaradan iki büyük ışık yaptı; daha büyük olanı güne hükmetsin ve daha az olan ışık geceye hükmetsin diye: ayrıca yıldızları da yaptı." (Yaratılış 1:16)

<23>Bu yüzden, Yaradan güneşi yaratacaktı, ayı ve de yıldızları. Onlar yaratımın evrimi için gerekliydi.

"Ve Yaradan onları dünya üstüne ışık versinler diye cennetin semasına yerleştirdi. " (Yaratılış 1:17)

<24>Onları dünyaya ışıklarını (ışık, ışık olarak ve bilgi olarak) versinler diye gökyüzüne koyacaktı .<25>Ayrıca dünyada ve evrende çimen ve başka hayatların büyümesi için, bu ışıklar gerekli olacaktı.

"Ve gündüze hükmetmek ve geceye hükmetmek için ve Işığı karanlıktan ayırmak için: ve Yaradan gördü ki bu iyiydi." (Yaratılış 1:18)

<26>Onlar fiziksel gündüz ve geceye hükmettiler, <27>insanlığa kısıtlı derecede (astronomik ve çevresel) bilgi (gündüz) <28>ve kısıtlı derecede cehalet (gece), bize açıklanan bilgiyi anlamamamız yoluyla, açığa vurmanın yanı sıra. <29>Yaradan Kendi yarattığından memnundu.

"Ve akşam ve sabah dördüncü gündü." (Yaratılış 1:19)

<30>Dördüncü evre bitirilmişti.

 "Ve Yaradan dedi ki, Sular bolca hareket eden hayatı olan yaratıklar doğursun ve dünyanın üzerinde cennetin açık semasında uçacak kuşlar." (Yaratılış 1:20)

<31>Sonra Yaradan okyanusların ve denizlerin yaratıklarını ve kuşları yaratmayı planladı. Hayvan hayatı denizden başladı.

<32>Bitkiler hayvan hayatı için gerekli idi. Ama bitkiler yaratılmadan önce, güneş biçimlendirilmeliydi. Bitkilerin gün ışığına ihtiyaçları vardı. <33>Burada bütün surelerin basamak-basamak yaratım için planlamanın bir serisi olduğu gösteriliyor. Her basamak yaratım ve onun nihai hedefi için gerekli yeni bir kararla mükemmelleştirilmiş.

"Ve Yaradan büyük balinaları yarattı ve suların bolca doğurduğu hareket eden bütün yaşayan varlıkları, kendi türlerine göre ve bütün kanatlı kuşları kendi türlerine göre: ve Yaradan gördü ki bu iyiydi." (Yaratılış 1:21)

<34>Yaradan suların hayvanlarını ve havanın kuşlarını yarattı, Yaradan onlardan memnundu.

"Ve Yaradan onları kutsadı, verimli olun ve çoğalın ve denizlerdeki suları doldurun ve kuşlar dünyada çoğalsın diyerek." (Yaratılış 1:22)

<35>Yaradan onları kutsadı ve sularda ve dünyada çoğalmalarını diledi.

"Ve akşam ve sabah beşinci gündü." (Yaratılış 1:23)

<36>Yaratımın planının beşinci evresi bitirilmişti.

"Ve Yaradan dedi ki, Dünya yaşayan varlıkları kendi türüne göre doğursun, sığır ve sürünen şey ve dünyanın dört ayaklıları kendi türüne göre: ve böyle oldu" (Yaratılış 1:24)

<37>Burada dünya üzerinde ki hayvan hayatı üzerine düşünülüyor. Daha sonra Yaradan daha yüksek bilinçli hayvanlar yaratmayı planladı, sığır gibi ve böyle oldu.

 "Ve Yaradan dünyanın dört ayaklılarını yaptı kendi türüne göre ve sığırı kendi türüne göre ve dünya üzerinde sürünen her şeyi kendi türüne göre: ve Yaradan gördü ki bu iyiydi." (Yaratılış 1:25)

<38>Yaradan yüksek bilinçli hayvanları eterik safhada yarattı ve bunlardan memnundu.

 Sıradaki

 

 

 

 

Mission of Maitreya, "Ebedi İlahi Yol"

P. O. Box 44100
Albuquerque, NM 87174

© 2021 Mission Of Maitreya. Tüm Hakları Saklıdır.