Bölüm 4
"Ve Adem hanımı Havva’yı tanıdı; ve o gebe kaldı, ve Kayin’i (Cain) ortaya çıkardı, ve dedi ki, Rab’ten bir adam sahibi oldum." (Yaratılış 4:1)
<1> Adam aile hayatına ve onun kız ve erkek çocukları sahip olma zevklerine bağlı bir hale geldi. Yaradan adama çocuk verdi, onun Yaradan’ın insanlar hakkında nasıl hissettiğini anlaması için. Yaradan insanlar hakkında anne babanın çocukları için sahip olduklarıyla aynı duygulara sahiptir. <2>Ayrıca, genelde çocuklarda anne babaları hakkında, adamın Yaradan için sahip oldukları ile aynı duygulara sahiptir (minnettar olmayan).
"Ve o tekrar kardeşi Habil’i (Abel) ortaya çıkardı. Ve Habil koyunların koruyucusu idi, ama Kayin yerleri süren idi." (Yaratılış 4:2)
<3> İnsanlar çoğaldıkça, iş bölümü başladı.
"Ve zamanın süreci geçtikçe Kayin yerin meyvesini Rab’e bir sunu olarak getirdi." (Yaratılış 4:3)
<4> Şimdi Yaradan’a tapma süreci kaba şeyler sunma oldu çünkü insanlar Yaradan’ın böyle şeylere ihtiyacı olduğunu düşündü. Ancak, fikirlendirme ve yaratılan his bu gibi tapmada önemli olandır.
"Ve Habil, o da ayrıca sürüsünün ilk doğanlarını ve semizleri getirdi. Ve Rab Habil’e ve onun sunusuna saygı duydu:" (Yaratılış 4:4)
<5> Sürünün ilk doğanları bir koyun bakıcısı için büyük bir sunuydu ve o Rab’ine en iyisini verdi. Abel dış zenginliğe bağlı değildi ama o Yaradan'ın Tabiliğini aradı ve onu (zenginliğini) sunusunun sonuçlarına hiçbir bağlılığı olmadan adadı. <6>Bu yüzden, Yaradan sunuya saygı duydu.
"Ama Kayin’a ve onun sunusuna saygısı yoktu. Ve Kayin çok öfkeli idi ve siması düştü." (Yaratılış 4:5)
<7> Kayin hareketinin sonuçlarına bağlı idi. Yaradan Kayin’e sunusunu saf bir kalple beklentisiz sunmadığını göstermek istedi. Bu nedenden Yaradan onun sunusuna saygı duymadı. Sabırlı olmak ve mükemmel Yaradan’ın bunu yapmak için bir nedeni olduğunu anlamak yerine <8>Kayin çok sinirlendi ve siması düştü. Yaradan bir noktayı vurgulamak ve ona bir ders vermek istiyordu.
<9> Bu Yaradan’a tamamen teslim olmamış ve O’nun kanunlarını takibe ve anlamaya niyetli olmamışların başına aynen gelendir. Öfkelenirler ve simaları düşer ve kayıp olurlar çünkü alçak doğalarına bağlıdırlar ve Yaradan’ı o haldeki bilinçten yargılarlar, sabırlı olup öğrenmek yerine.
"Ve Rab Kayin’e dedi ki, Neden öfkelisin sen? ve neden siman düşük?" (Yaratılış 4:6)
<10> Bunlar gerçekten her kişinin (bu durumda Kayin) kendine sorması gereken sorulardır, "Neden faaliyetlerimin sonuçlarına bağlıyım? Neden her şey hakkında sinirliyim? Neden kayıp durumdayım?"
"Eğer sen iyi yaparsan, sen kabul edilmemelisin mi? ve eğer iyi yapmazsan, günah yalan kapıda. Ve onun arzusu olmalı sana ve sen onun üzerine hükmetmelisin." (Yaratılış 4:7)
<11> Burada gösteriliyor ki reddedilen sunu değil ama sunuluş şeklidir, "Eğer sen iyi yaparsan, sen kabul edilmemelisin mi?". <12> "Ve eğer iyi yapmazsan, günah yalan kapıda" cümlesi," senin faaliyetlerinden bir sonuç alma arzun ve Rab için yaptığın bir şey için bir şeyler kazanmaya bağlı olman tamamen her halinden belli oluyor" anlamındadır.
<13> Her hangi bir hizmet için bir şey kazanma arzusu onu ticaret yapar, hizmet değil. <14>Bir kazanç için bir şey vermek ticarettir. <15>Hizmet, karşılığında hiç bir şey beklemeden vermek anlamındadır. Bu tür hizmet O’nun Tabiliğini getirir.
<16> "Ve onun arzusu olmalı sana ve sen onun üzerine hükmetmelisin" sözü, "Bu yüzden bu arzu sana hükmedecektir ve faaliyetlerin meyvesiz olacaktır ve sen faaliyetlerin için saygıyı yitireceksindir."anlamına gelir.
Sıradaki