Bölüm 1
"Yuhanna’dan Asya'da olan yedi kiliseye: Tabilik üstünüze olsun ve barış ondan, şu an olan ve olmuş olan ve olacak olan ve yedi Ruhtan onun tahtının önünde olan;" (Vah. 1:4)
<1>Neden yedi kiliseler Asya'dadırlar? Bu bütün büyük yedi kilisenin Peygamberlerinin oradan gelmesindendir. <2>Aynı zamanda, vücuttaki yedi enerji merkezinin (çakralar) esrarı da insanlığa bu bölgede (Asya) açığa vurulmuştu, Uzak Doğu Felsefeleri (Vedalar, vb.) aracılığı ile.
<3>Bu yedi Ruhlar nelerdir? Bunlar adamı bir Yaradan’ın oğlu yapmaya önderlik eden yedi doğrulardır. <4>Bunlar evrenin yedi küreleridir. Adamın vücudunun yedi çakraya sahip olduğu gibi, evrende ayrıca yedi küreye sahiptir, "Lokalar" olarak çağırılan.
"Gör, o bulutlarla geldi; ve her bir göz görmeli onu ve onlar, onu delmiş olanlarda ayrıca ve dünyanın bütün soyları ağıt yakmalı onun yüzünden, Öyle olacak, Amin." (Vah. 1:7)
<5>"Bulut" karıştırma anlamına gelir. Karıştırma insanlığa her ne zaman gelirse, O, o zaman gelir. "Doğruluk zayıf olduğunda ve azaldığında ve doğru olmama gururla coştuğunda (karıştırma) ondan sonra benim Can’ım dünya üzerinde doğrulur" (Bagavad-Gita 4:7). <6>"Her bir göz görmeli onu", gözleri (üçüncü gözler) açılmış olanlar onu görecektir anlamına gelir. "Onu delmiş olanlarda ayrıca" onu delmiş olanlarda ayrıca reenkarne edileceklerdir onun şerefini görmeleri için, anlamındadır.
<7>Ayrıca o gökyüzünden gelecektir dendiğinde, gökyüzü cennet ile aynıdır ve cennet Saf Bilinç anlamına gelir. Yani ona ihtiyacı olanlara yardım için Saf Bilinçten gelecektir. O bir Avatar olarak gelir.
"Benim Alpha ve Omega, başlangıç ve son,..." (Vah. 1:8)
<8>"Bendim, Benim, ve Ben olacağım," ayrıca "Benim" her şeyim anlamındadır.
"Ruhtaydım Rab’in gününde ve benim arkamda büyük bir ses duydum, bir borazanın ki gibi." (Vah. 1:10)
<9>"Ruhtaydım" "trans halindeydim" anlamındadır. "Bir borazanın sesi" yüksek bilinçte duyabilinecek birçok şelalenin sesidir ( OM ).
"...yedi altın şamdam;" (Vah. 1:12)
<10>Yedi altın şamdam yedi çakralardır. Bir insan çakralarda ustalaştığında onlar altın ışık olurlar ona klavuzluk için. <11>Aynı zamanda, yedi şamdan En Ulu İşaretteki her bir din için Işığı temsil eder, yedi kiliselerin olduğu gibi, her bir kilise bir din için.
"...adamın Oğluna bir gibi,..." (Vah. 1:13)
<12>Yuhanna gördüğü varlığın adamın Oğlumu veya Krayst’mı olduğundan emin değildi. O herkes olabilirdi. Bu her bir kişinin Kraystlığa (Saf Bilinç) erişmeye potansiyeli vardır anlamına gelir. Aslında o Yuhanna’nın kendi Canıydı.
"Ve sağ elinde yedi yıldız vardı ve ağzından keskin iki kenarlı bir kılıç dışarı gitti:..." (Vah. 1:16)
<13>Yedi yıldızlar Krayst aracılığı ile insanlığa açığa vurulan yedi doğrulardır. Her bir yıldız her mühürdeki peygambere karşılık geliyor, sembolik olarak En Ulu İşaret’teki her bir dini veya doğruyu temsil eden.
<14>"Keskin bir iki kenarlı kılıç" kavramış bir Can’ın (Krayst Bilinçte) ağzından veya Krayst’ın ağzından çıkan doğrudur. Bu kılıç batıl inançları ve umursamaz cahilliği keser ve karanlığı defeder ve insanlığa ışık ve doğru getirir.
"Ve ben onu gördüğümde, onun ayağına düştüm ölü gibi. Ve o sağ elini koydu benim üzerime, bana diyerek, Korkma; Benim ilk ve son:" (Vah. 1:17)
<15>Yuhanna’nın gerçekten gördüğü bütün insanların içinde olan kendi doğrusunun ruhuydu. Ruhani uygulamalara başlayan, meditasyon yapmaktan korkar olur çünkü içerideki doğruyu görmek zordur. Bu yüzden o kendinin kim olduğunu gördüğünde "adamın Oğluna bir gibi",(ki bu onun kendi Canıdır), o korktu ve "onun ayağına düştü ölü gibi."
<16>Fakat Can kibar ve alçak gönüllüdür. Bu nedenden o (Can) "sağ elini koydu üzerine" Yuhanna’nın ve rahatlattı onu, "Korkma: Benim ilk ve son," diyerek, ki bu, "Ben seninle birlikte olacağım senin ilerlemende başlangıçtan sona kadar" anlamındadır.
"Benim o yaşayan ve ölü olan; ve, gör, Benim canlı ilelebet, Amin; ve cehennemin ve ölümün anahtarlarına sahip miyim." (Vah. 1:18)
<17>"Benim o yaşayan ve ölü olan", "Ben umursamaz cahillikten geldim, ki bu ölülük halidir, yaşama, ki bu Saf Bilinç halidir" anlamındadır.
<18>"Benim canlı ilelebet", "Benim Saf Bilinçte. Ben tama gunanın benim Canım üzerine gücünün üstesinden geldim. Böylece, ebedi hayatı kazandım" anlamındadır.
<19>"Ve cehennemin ve ölümün anahtarlarına sahip miyim", "Ben adama cehennemi ve ölümü (umursamaz cahillik) getiren tama gunanın gücünün ustası oldum. Ben seni bu cehennemden ve ölümden tahliye edebilecek doğruya sahibim" anlamındadır.
"Görmüş olduklarını yaz sen ve olan şeyleri ve ileride olacak şeyleri;" (Vah. 1:19)
<20>Bu sure, "Olmuş olanları, oluyor olanları ve olacak olanları yaz" anlamındadır. Bu yüzden, Vahiy insanları umursamaz cahillikten Saf Bilince (bu evrenin arkasındaki gerçekliğin tamamen kavranması) kılavuzluk edecek Yaradan Rab’in Planının özet bir açıklamasıdır. Nuh’tan sonra yeni ırkın (nesil) oluşmasının başlangıcında neler olduğunun ve Yaradan Rab’in insanlığı nasıl Saf Bilince erişmek için sadece bu vücudu ve bu vücuda ilişkin hediyeleri kullanmalı olduğu kavramasına getireceğinin bir açıklamasıdır.
<21>İncil’in bu en özet ve en önemli kitabı (Vahiy) nasıl yanlış egonun takibinin, tama gunanın gücünün etkisi altında olmanın ve Mayanın gücüne çekilmiş olmanın, insanı yıkıma ve ölüme (umursamaz cahillik) götüreceğini gösterir.
<22>Bu kitabın minyatür bir İncil olduğunu söyleyebiliriz. Yaratımın gerçek amacını açığa vurur ve şimdiye kadar bütün olanların nasıl insanlığı her şeyin çok karışık gözüktüğü bu noktaya getirmek amacı ile olduğunu gösterir. Vahiy’in ve En Ulu İşaret’in ve tarihin altındaki doğruyu anlayarak, görebiliriz ki gerçekten hiçbir karıştırma kalmamıştır. Ancak ondan sonra Yaradan Rabbimizin merhametini ve rahmetini kavrayabilir, bu evrendeki bütün her şeyi takdir edebilir ve hedefe (Saf Bilinç, Krayst Bilinç, Yaradan, vb.) yolumuzu buluruz.
Sıradaki