SON BÖLÜM -- ÖZET
<1>Her hangi bir farkında olma durumundan önce evren "Ol"- uş halinde idi. <2>Evren bilinçlerden ve üç güçten veya gunalardan oluşur: tama (değişmeyen), raja (değişken) ve satva (sezgili).
"Başlangıçta Sözcük idi ve Sözcük Yaradan ile idi ve Sözcük Yaradan idi." (Yuhanna 1:1)
"Başlangıçta Yaradan ile aynıydı." (Yuhanna 1:2)
<3> Yaradan’ın arzusundan dolayı, yaratıcı güçlerin (üç gunalar) işleme güçleri serbest bırakıldı. <4>Bununla, ses olan, titreme yaratıldı. Bu ses titreşimi, işleyen haldeki üç yaratıcı güç olan Sözcüktür (), bütün her şeyi yaratmış olan.
<5> Satva gunanın (sezgili güç) etkisi "Ben bilirim" duygusunu getirdi, raja guna (değişken güç) "Ben yaparım" duygusunu getirdi ve tama guna "Ben yaptım" veya hafıza duygusunu getirdi. <6>Bununla, birim bilinçler evrimleşti ve evrenden ayrı hissetti ki bu ıstırabın özüdür.
"Başlangıçta Yaradan cenneti ve dünyayı yarattı." (Yaratılış 1:1)
<7>Cennette olan (Saf Bilinç) evrenin idarecisi ve çekirdeği, evrenin bir parçası olsa gibi hisseder (ve Öyledir) (Yaradan) ve Saadet içindedir, Kendinin bulunduğu bu hale "cennet" (Saf Bilinç) ve birim bilinçlerin bulunduklarına (kayıp) "cehennem" (dünya) dedi.
"Ve dünya formsuzdu ve boştu: ve karanlık derin’in yüzü üzerineydi. Ve Yaradan’ın Ruhu suların yüzü üzerinde hareket etti ." (Yaratılış 1:2)
<8> Cehennemin (dünya) ne bir formu vardır ne de bir yerdir, o bilincin bir halidir. <9>Evrenin geri kalanı bu cehennem’in (karanlık) içindeydi, "ve karanlık derin’in yüzü üzerineydi." <10>Bu yüzden Yaradan bu kayıp canlar için büyük bir merhamet yarattı ve onları Saf Bilinç haline getirmeyi arzu etti ki böylece onlarda evrenle (Yaradan) bir hissedebilsinler ve Saadete gelsinler. <11>Böylece Evrensel Akıl () aracılığı ile, O onları Kendi kontrolü altına getirebilmek için evrenin bilinçleri (sular) üzerinde hareket etti. Böylece O onları hedefe (Saf Bilinç) yönlendirebilecekti.
"Ve Yaradan dedi ki, orada ışık olsun: ve orada ışık oldu." (Yaratılış 1:3)
<12>Yaradan arzu etti (Kendi Işığını evrene yansıttı), "Orada ışık olsun" ve Sözcük beden oldu. O, bu birim bilince Ebedi İlahi Yol’a doğru yardımcı olmaya başladı ve O’nun Tabiliği ile, Sözcük Saf Bilince erişti, "ve orada ışık oldu." <13>İlk birim bilinç Saf Bilince erişti. O Yaradan’ın İlk Babası olunmuş Oğlu oldu.
"Ve Yaradan ışığı gördü, ki o iyiydi: ve Yaradan ışığı karanlıktan ayırdı." (Yaratılış 1:4)
<14>Yaradan Kendi ilk oğlunu, Saf Bilince (ışık) götüren Ebedi İlahi Yol’un yedi basamağından çok memnundu, "ve Yaradan ışığı gördü, ki o iyiydi." <15>Işığı takip etmeyenler karanlıktadırlar (umursamaz cahillik) ve bu yoldan geçenler ışığa gireceklerdir. Yaradan bu doğruyu kurdu, "ve Yaradan ışığı karanlıktan ayırdı."
"Ve Yaradan ışığı Gün, ve karanlığı Gece olarak çağırdı. Ve akşam ve sabah ilk gündü." (Yaratılış 1:5)
<16> Işık (bilgi) Gün gibi bilinç için şeyleri açıklığa kavuşturur ve Karanlık (umursamaz cahillik) gözlerden doğruyu saklayan Gece gibidir. "Ve akşam ve sabah ilk gündü." O’nun çabalamasının ilk devresi bitirilmişti.
Sıradaki